Tera Holding Yönetim Kurulu Başkanı Emre Tezmen, X hesabı üzerinden yaptığı açıklamalarda Türkiye’de girişimcilik ve teknoloji ekosistemine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Tezmen, Türkiye’de geliştirilen birçok yenilikçi iş fikri ve teknoloji şirketinin, henüz ölçeklenme ve büyüme potansiyeline ulaşmadan yabancı fonların kontrolüne geçtiğini ifade etti.
Bu durumun uzun vadede Türkiye’nin katma değer üretme kapasitesini zayıflattığını vurgulayan Tezmen, özellikle erken aşama satın almaların ülke ekonomisi açısından ciddi bir kayıp yarattığını dile getirdi.
KOBİ Ölçeğindeki Teknoloji Şirketleri Hedefte
Tezmen’in açıklamalarında en dikkat çeken başlıklardan biri, teknoloji üreten küçük ve orta ölçekli şirketlerin karşı karşıya kaldığı tablo oldu. Türkiye’de büyük potansiyel barındıran birçok şirketin, erken aşamada yabancı fonlar tarafından satın alındığını belirten Tezmen, bazı işlemlerde yerli ortaklı yabancı fonların da devreye girdiğine dikkat çekti.
Tezmen, bu süreçle birlikte söz konusu şirketlerden doğacak katma değerin daha en baştan yurtdışına taşındığını ve Türkiye’nin uzun vadeli kazanım elde edemediğini ifade etti.
SPK Denetimindeki Fonlara Rağmen Yurtdışı Tercihi
Türkiye’de Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) denetiminde kurulan fonlar aracılığıyla yatırım yapma imkânı bulunmasına rağmen, yatırımcıların sıklıkla yurtdışını tercih ettiğini belirten Tezmen, bu durumun ciddi bir çelişki yarattığını söyledi.
Tezmen’e göre, yerli yatırım ekosisteminin yeterli enstrümana sahip olmasına karşın, sermayenin Türkiye dışına yönelmesi hem girişimcilik ekosistemini hem de teknoloji üretimini olumsuz etkiliyor.
“Sorun Sadece Küçük Şirketlerle Sınırlı Değil”
Açıklamalarında sorunun yalnızca küçük ölçekli şirketlerle sınırlı olmadığını vurgulayan Emre Tezmen, büyük şirketlerde de benzer eğilimlerin gözlendiğini ifade etti. Yerli sermaye ile katma değeri Türkiye’de tutmaya çalışan kişi ve kurumların çeşitli baskılarla karşı karşıya kaldığını dile getiren Tezmen, bu durumun yapısal bir sorun olduğuna işaret etti.
Tezmen, milli sermayeyi büyütmeyi ve piyasaya, devlete, millete ve yatırımcıya fayda üretmeyi hedefleyen yapıların, beklenmedik alanlardan zorluklarla karşılaştığını belirterek, mevcut tabloyu yalnızca bireysel çekememezlik ya da haset gibi kavramlarla açıklamanın yetersiz kalacağını vurguladı.