Fenerbahçe Spor Kulübü, Fenerbahçe Futbol A.Ş.’de sahip olduğu 12 milyon adet B Grubu hissesini, hisse başına 46,10 TL’den yabancı bir kurumsal yatırımcıya satarak yaklaşık 553 milyon TL gelir elde etti. Satış, kulübün Bankalar Birliği anlaşması kapsamındaki borç yapılandırmasına kaynak sağlamak amacıyla gerçekleştirildi.

Ancak işlemle ilgili en dikkat çeken nokta, satılan hissenin şirket sermayesinin %5 yerine %4,80’ine denk gelmesi oldu.

Türk Sermaye Piyasası Mevzuatı’na göre, bir şirkette %5 veya üzeri hisse edinimi durumunda alıcının kimliği Kamuyu Aydınlatma Platformu (KAP) üzerinden açıklanmak zorunda. Ancak bu sınırın altındaki işlemlerde böyle bir zorunluluk bulunmuyor.

Bu durum, “Satış miktarı bilinçli olarak %5’in altında mı tutuldu?” sorusunu beraberinde getirdi.

Yaklaşık 500 bin euro’luk ek bir alımla %5 sınırına ulaşılabilecekken, satışın %4,8 oranında kalması, alıcının kimliğinin gizli tutulması amacı taşıyıp taşımadığı konusunda tartışmalara yol açtı. Eğer satış %5’e ulaşsaydı, hem işlem kamuoyuna çok daha şeffaf biçimde duyurulmak zorunda kalacaktı hem de yatırımcının niyetine dair daha net bir tablo ortaya çıkacaktı.

Kontrol elde, ama oran düşüyor

Satış sonrası Fenerbahçe’nin şirketteki payı %67,07’den %62,27’ye geriledi. Bu oran hâlâ kulübe önemli bir kontrol alanı sağlıyor. Ancak peş peşe yapılacak benzer satışların, kulübün çoğunluk payına olan hakimiyetini zayıflatabileceği endişeleri de mevcut.

Yatırım stratejisi mi, nakit ihtiyacı mı?

Kulüp tarafından yapılan açıklamada satışın, kulübün “finansal yapısını güçlendirme ve sürdürülebilir büyüme stratejisi” kapsamında olduğu vurgulansa da, bazı piyasa uzmanları satışın kısa vadeli nakit ihtiyacından kaynaklanmış olabileceğini değerlendiriyor.

Kamuoyunda şeffaflık çağrısı

İşlemin zamanlaması, tutarı ve kimliği açıklanmayan alıcısı göz önüne alındığında, yatırımcılar ve kulüp taraftarları, daha fazla şeffaflık talep ediyor.

Özellikle %5 sınırının bilinçli olarak aşılmaması, Fenerbahçe hisselerinde ilerleyen dönemde daha büyük yapısal değişimlerin habercisi olup olmadığı sorusunu da beraberinde getiriyor.