ABD ekonomisinin karşı karşıya olduğu mali disiplin sorunu, küresel kurumların da radarına girmiş durumda. Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkan Yardımcısı Gita Gopinath, yaptığı açıklamada ABD’nin mali açığının “çok yüksek ve uzun vadede sürdürülemez” olduğunu belirtti. Gopinath, özellikle kamu borcundaki artışa dikkat çekerek, mali politikalarda denge arayışına girilmesi gerektiğini vurguladı.
Financial Times’a konuşan Gopinath, artan bütçe açıklarının ABD dolarında baskı oluşturduğunu ve tahvil piyasasında belirsizlik yarattığını belirtti. “Ticari belirsizlikler de devam ediyor. Gerilim azalsa da risk hala yüksek” diyen Gopinath, mali disiplinden uzak politikaların orta vadede büyüme üzerinde olumsuz etkiler doğurabileceğine işaret etti.
ABD’de federal hükümetin artan bütçe açığı, tahvil arzının artmasına neden olurken, yatırımcılar bu durumun getireceği olası faiz artışları ve kredi risklerini tartışıyor. Moody’s’in kısa süre önce ABD'nin kredi notunu düşürmesi, bu kaygıların somut yansıması olarak değerlendiriliyor.
Öte yandan IMF, ABD Kongresi’nde tartışılan vergi indirimlerine de dolaylı bir eleştiri yöneltti. Cumhuriyetçi kanadın önerdiği vergi indirimi paketi, on yıl içinde yaklaşık 4,5 trilyon dolarlık bir gelir kaybı öngörüyor. Bloomberg Economics ise bu paketin bütçe üzerindeki etkisinin ilk bakışta göründüğünden daha sınırlı olabileceğine dikkat çekiyor.
Ticaret cephesinde ise ABD ve Çin arasında kısmi bir uzlaşma sağlansa da, IMF bu alandaki kırılganlığın hâlâ sürdüğüne işaret etti. Kurum geçtiğimiz ay ABD’nin büyüme tahminini aşağı yönlü revize etmişti.
Ne Anlama Geliyor?
Piyasalar açısından: Dolar endeksi ve ABD tahvil faizleri üzerindeki baskı artabilir.
Yatırımcılar açısından: Tahvil getirilerinde dalgalanma beklentisi ve kredi riskinde artış fiyatlanabilir.
Küresel etki: ABD'nin borç sorunu küresel sermaye akışlarını ve gelişen piyasa döviz kurlarını etkileyebilir.