ABD Başkanı Donald Trump’ın göreve gelişiyle yeniden şekillenen ticaret politikaları, küresel piyasalarda ciddi bir satış baskısı yarattı. Özellikle son haftada açıklanan yüksek tarifelerle birlikte risk algısı tırmanışa geçerken, yatırımcılar güvenli limanlara yöneliyor.

1. Trump Göreve Gelince Ne Değişti?

5 Kasım 2024’teki seçim zaferinin ardından 20 Ocak 2025’te göreve başlayan Trump, daha önceki dönemlerinde olduğu gibi yine dış ticaret açığını düşürme hedefiyle yola koyuldu. Ancak bu kez çok daha agresif bir tarifelendirme stratejisiyle... Başkanlık koltuğuna oturur oturmaz ardı ardına gelen tarife açıklamaları, yatırımcıların odağını yeniden korumacılığa çevirdi. Piyasalarda risk algısı hızla yükseldi, varlık fiyatlamalarıysa bu söylemlerin gölgesinde şekillenmeye başladı.

2. Tarife Neden Bu Kadar Önemli?

Tarifeler, ithal ürünlere uygulanan ek vergiler anlamına geliyor. ABD, bu yöntemle yurt dışından gelen ürünlerin fiyatını artırarak tüketimi azaltmayı ve yerli üretimi teşvik etmeyi amaçlıyor. Ancak bu stratejinin zincirleme etkisi oldukça büyük: ABD dışında üretim yapan Amerikan şirketleri daha fazla maliyetle karşı karşıya kalıyor. Bu durum şirket bilançolarından merkez bankalarının kararlarına kadar geniş çapta bir etki yaratıyor. Küresel ticaretin yönü adeta yeniden yazılıyor.

3. Yeni Tarifeler Neleri Değiştirdi?

Geçen hafta açıklanan karşılıklılık esaslı tarifelerle birlikte, ABD’nin başta Avrupa Birliği ve Çin olmak üzere birçok ticaret partnerine ithal edilen ürünlere %10 ile %50 arasında değişen oranlarda ek vergi getirildi. Avrupa Birliği’ne %20, Çin’e %34, Vietnam’a %46 gibi yüksek oranlar dikkat çekiyor.

Bu hamle, ABD’nin rekor düzeye ulaşan 130,7 milyar dolarlık dış ticaret açığını azaltmayı hedefliyor. Ancak bu hedef uğruna, küresel üretim ve ticaret zincirlerinin bozulması riski doğmuş durumda.

4. Piyasalar Neden Bu Kadar Tepkili?

Tarifeler sadece maliyetleri değil, küresel büyüme beklentilerini de aşağı çekiyor. Özellikle Çin, Tayvan ve Vietnam gibi üretim merkezlerinin bu gelişmeden ağır darbe alacağı düşünülüyor. Bu ülkelerdeki endeksler başta olmak üzere tüm dünyada hisse senetleri değer kaybediyor. Ülkelerden gelen misilleme açıklamaları ise, bu durumun geçici değil, daha kalıcı bir ticaret savaşına dönüşebileceği endişesini güçlendiriyor.

5. Piyasalar Nasıl Tepki Verdi?

2 Nisan 2025 Çarşamba günü ABD piyasalarının kapanmasının ardından tarifelerin duyurulmasıyla perşembe sabahı Asya borsalarında başlayan satış dalgası hızla küresel ölçekte yayıldı. Yeni haftaya girilirken bu düşüş eğilimi daha da derinleşti.

Yatırımcılar güvenli limanlara yöneldi, tahvil talebi arttı ve dünya genelinde tahvil faizleri sert şekilde düştü. Beş yıllık kredi risk primlerindeki yükselişler, finansal sistemin risk algısındaki bozulmayı teyit etti. Ağustos 2024’teki küresel resesyon korkularını andıran bu yeni dalga, ticaret savaşlarının geri döndüğünün açık bir sinyali olabilir.