Uluslararası yatırım bankası Morgan Stanley, 2025 yılının ilk çeyrek bilançolarını açıklayan Akbank (AKBNK) ve Yapı Kredi Bankası (YKBNK) için yayınladığı yeni analiz raporunda, hedef fiyat ve tavsiyelerinde değişikliğe gitmedi.
Rapora göre, Akbank için belirlenen hedef fiyat 64 TL, Yapı Kredi içinse 32 TL olarak korundu. Her iki hisse için de "endekse paralel getiri" tavsiyesi yinelendi. Yani banka hisselerinin genel piyasa performansına benzer bir getiri sunması bekleniyor.
Morgan Stanley değerlendirmesinde, Akbank’ın 2025 yılı için özsermaye kârlılığı tahmininin %30'un üzerinde kalmaya devam ettiğine dikkat çekti. Bu oran, Akbank’ın güçlü kârlılık potansiyelini koruduğuna işaret ediyor.
Yapı Kredi tarafında ise ilk çeyrek karının, Morgan Stanley beklentilerinin %23 üzerinde gerçekleşmesi, bankanın operasyonel performansının tahminlerin üzerinde olduğunu gösterdi.
Banka Hisselerinde İvme Arayışı
Özellikle enflasyonist baskılar, faiz oranlarındaki değişimler ve tüketim eğilimleri gibi makroekonomik faktörlerin yoğun şekilde hissedildiği bir dönemde, iki büyük banka hissesinde de yatırımcı güveninin korunması dikkat çekiyor. Morgan Stanley’nin bu kararı, bankacılık sektöründe seçici iyimserliğin sürdüğüne işaret ediyor.
Ancak uzmanlar, yatırımcıların sadece hedef fiyatlara değil, aynı zamanda sektör dinamiklerine ve bilanço kalitesine de odaklanmaları gerektiğini belirtiyor. Özellikle 2025 ikinci çeyrek performanslarının, mevcut hedeflerde olası revizyonların kapısını aralayabileceği ifade ediliyor.
Akbank ve Yapı Kredi'de Hangi Gelişmeler İzlenmeli?
Morgan Stanley’nin hedef fiyat ve tavsiye koruması, yatırımcılar için güven verici bir sinyal olsa da önümüzdeki süreçte bankaların performansını etkileyebilecek bazı önemli başlıklar dikkatle izlenmeli:
Faiz Politikası ve Merkez Bankası Adımları: TCMB'nin faiz kararları, kredi büyümesi ve mevduat maliyetleri üzerinde doğrudan etkili olmaya devam ediyor. Akbank ve Yapı Kredi'nin faiz marjları bu gelişmelerden birebir etkilenecek.
Enflasyon Gelişmeleri: Yüksek enflasyon ortamı, bankaların kredi portföyleri ve aktif kalitesi üzerinde risk yaratabileceği gibi, enflasyon muhasebesi nedeniyle bilançolar üzerinde teknik etkiler de doğurabiliyor.
Döviz Kurları: Özellikle Yapı Kredi gibi yurt dışı operasyonları daha güçlü bankalar için kur dalgalanmaları, gelirlerde sürpriz yaratabilecek bir faktör olmaya devam edecek.
Tüketici Eğilimleri ve Kredi Talebi: Ekonomide yavaşlama ya da tüketici güveninde zayıflama, kredi kullanımını etkileyerek bankaların büyüme hızını aşağı çekebilir.
Bilanço Kalitesi: Takipteki krediler oranı (NPL), karşılık ayırma politikaları ve sermaye yeterliliği gibi göstergeler yatırımcıların dikkatle izlemesi gereken diğer önemli unsurlar arasında yer alıyor.